Denklik mağdurları çözüm bekliyor

Öğretim Elemanları Sendikası Başkanı (ÖGESEN) Dr. Vahdet Özkoçak, Yök’ün denklik mağdurlarına ilişkin yaptığı açıklamada, eğitimli insanların Türkiye’ye dönüşünün bir şekilde önünün kesildiğini vurguladı.

Öğretim Elemanları Sendikası Başkanı (ÖGESEN) Dr. Vahdet Özkoçak, Yök’ün denklik mağdurlarına ilişkin yaptığı açıklamada, eğitimli insanların Türkiye‘ye dönüşünün bir şekilde önünün kesildiğini vurguladı.

“Biz denklik sorunu olan arkadaşların ilk önce hak sahibi olup olmadıklarına bakarız. Ben intibak komisyonundayım. Denklik mağduru olan arkadaşların Avrupa’ya uyumlu olan derslerine ve bizim olmazsa olmaz derslerimizi alıp almadığına bakarım. Bunlara baktığımızda bu arkadaşlarımızın çoğunluğu çift dilli, eğitim almış insanlar, yaklaşık 65 bin öğrenci ve aileleriyle birlikte Yüzbinleri bulan bir aileden bahsediyoruz.
FETÖ’nün en sevdiği şey devlete küskün insanların olmasıdır. Bu insanların hakkının verilmesi lazım.” Dedi.

Ayrıca 2018 yılında Bosna – Hersek’te bulunan İnternational University Of Travnik üniversitesindeki Hukuk Fakültesinden mezun olan Ahmet Özdemir’de “Ben, Üniversiteye kayıt yaptırmadan önce YÖK’e bir dilekçe ile müracat ederek gideceğim okulun tanınıp tanınmadığını sordum. Yök’te verdiği cevabi yazısında bahse konu okulu tanıdığına ilişkin bir belge ile cevap verdi. Okulumu bitirip ülkeme döndüğümde Yök’e diploma denkliği için müracaat ettiğim YÖK’ün ve Anayasanın 138. Maddesine aykırı olarak YÖKTEN brifing aldığı Ankara 63. Noterliğinin 28.01.2020 tarih ve 03548 Yevmiye Numaralı onayı ile de ispatlanan Ankara bölge İdare Mahkemesi Başkanı ve Hakimlerinin hukuksuz tutumu neticesinde aldığım diplomama kağıt parçası muamelesi yapılmaktan öteye gidilmedi. Hatta ben bir hukukçu olarak kendi davamı kendim takip etmeme rağmen dava dosyamın karar kısmında dosyanın hiç incelenmediğini ve kopyala yapıştır cevap verildiğini kanıtlayan ve maalesef hukuğun geldiği durumu da gözler önüne seren “YANLIZCA MÜVEKKİLİN diplomasını aldığı yükseköğretim kurumunun eğitim düzeyi ve içeriği ile ülkemizdeki yükseköğretim düzeyi ve içeriği arasında önemli bir farklılık bulunması halinde denklik verilmeyebileceği, davalı idarenin sadece bu yönlerden bir inceleme yapabileceği, denklik uygulamalarında yurt dışında kalış süresinin asgari ne kadar olması gerektiğine yönelik olarak uluslararası sözleşmelerde herhangi bir düzenleme bulunmadığı iddialarıyla hukuka aykırı olduğundan bahisle iptali istenilmektedir.” ŞEKLİNDEDİR.  Oysaki dava dilekçesi Davaya bakan Hakimler tarafından okunmuş olsaydı benim bir avukatımın olmadığı görülecekti. Hatta dava dilekçesi incelendiğinde ilgili idarenin benim taleplerime cevap vermediği, benim taleplerimden bambaşka şeylere KOPYALA YAPIŞTIR KARAR VERDİĞİ görülecektir. Tüm bu hukuksuzluklar neticesinde şu an Hukuk Fakültesi Mezunu olarak bir MESLEKTAŞIMIN YANINDA yani Avukatlık Ofisinde asgari ücretle avukat katibi olarak çalışmak zorunda bırakıldım. Oysa ki YÖK Türkiye ile birlikte 55 ülkenin imzaladığı ve tarafı olduğu Lizbon anlaşmasına uygun olarak değerlendirme yapmış olsaydı ya da Brifing alan hakimler kanuna uygun kararlar vermiş olsaydı şu an 3 yıllık bir Avukat ya da Hakim – Savcı olarak ülkeme hizmet edebilecektim. Ama maalesef aynı sınıfımızdan denklik alan arkadaşlarımız olmasına rağmen biz ve bizim gibi şu anda 65.000 kişi civarı doktor, mühendis, hukukçu, öğretmen, mimar, diş hekimi arkadaşlarımız YÖK’ün hukuksuz tavırları nedeniyle mesleklerini icra edememektedir.

Son olarak Sn Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tam 3 kez yöke denklik sorununu çözün diye vermiş olduğu talimata rağmen hiç bir şey yapılmamıştır. Bizi Yöneten, Millet Vekili değil, Milletin vekili olan karar vericilerden talebimiz; bu hafta meclise gelen öğrenci affı kanun tasarısına ek bir madde eklenerek biz denklik mağdurlarının da dahil edilmesi hususudur.” Dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir